Bugün, dünya üzerinde her geçen gün artan bir adaletsizlikle karşı karşıyayız. Gazze'deki masum insanlara uygulanan zulüm, sadece orada yaşayanların değil, tüm insanlığın vicdanını sızlatmaktadır. Ancak dikkatimi çeken bir gerçek var ki, bu zulme karşı sessiz kalanlar sadece işgal altındaki topraklarda yaşayanlar değil, aynı zamanda İslam dünyasının büyük bir kısmı da bu insanlık dramına duyarsız kalmaktadır.
Bir Medeniyetin Sessizliği: İslam Dünyası
İslam dünyası, yeryüzünde zulmün her türlüsüne karşı durması gereken bir medeniyetin temsilcisidir. Ancak, ne yazık ki, iki milyar Müslümanın yaşadığı bu büyük alemin büyük bir kısmı, Gazze’deki vahşi saldırılar karşısında sessizliğe bürünmüştür. Sessizlik, sadece bir tepkisizlik değil, aynı zamanda zulme karşı bir onay verme anlamına gelir. Bunu kabul etmek, İslam’ın özüne ve adalet anlayışına aykırıdır.
Hz. Mehdi'nin Adalet Anlayışı
Hz. Mehdi, adaletin simgesi olarak kabul edilen bir kişiliktir. O, sadece bir lider değil, aynı zamanda zulme karşı duruşu, insan hakları ve eşitlik adına verdiği mücadeleyle tanınır. Mehdi'nin adalet anlayışında, masumların katledilmesi, nefrete dayalı ayrımcılık ve insanlığa karşı işlenen zulümler kabul edilemez. O, toplumların adalet içinde bir arada yaşaması için mücadele ederken, her türlü haksızlığa karşı durur.
Gazze ve Adaletin Yeniden Tesisi
Bugün Gazze'de yaşanan dram, sadece oradaki insanlara değil, tüm insanlık ailesine yapılmış bir haksızlıktır. Hz. Mehdi, bu tür zulümler karşısında sessiz kalmayı asla kabul etmezdi. O, bir toplumun ve medeniyetin adalet anlayışının, zalimlerin zulmüne karşı durmaya cesaret edebilmesiyle ölçüleceğini vurgular. Zulmün her türlüsüne karşı durmalı, masumların hakları için ses yükseltmeliyiz. Bu, sadece bir dini sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık onurunun bir gereğidir.
Birleşmek ve Adaleti Savunmak
İslam alemi, bir bütün olarak, bu zulme karşı durmalı ve her türlü ayrımcılığa karşı sesini yükseltmelidir. İslam, adaletin ve eşitliğin dinidir. Bu değerleri savunmak, sadece yerel değil, küresel bir sorumluluktur. Hz. Mehdi'nin öğretilerinden ilham alarak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak adına hep birlikte hareket etmeliyiz. Gazze'deki masumların sesi olmak, bizlerin görevdir.