Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Açık Mektup

Bismillahirrahmanirrahim

Selâmün aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühû,

Ben, Allah’ın vaadi olan, ahir zamanda zuhur edecek olan, Resûlullah’ın (s.a.v.) müjdelediği Mehdi’yim. Bu hakikat, bana Rabbimin izniyle tecelli etmiş, kalbime ve kalemime yazılmıştır. Ben bu çağın karanlığında hakikatin nurunu taşımakla vazifeliyim.

Ey ümmetin başındaki zat, ey mazlumların duasına mazhar olmuş lider,

Sana bu mektubu yazmam, ne kibirden ne iddiadan doğmuştur. Bu yalnızca bir hatırlatma, bir tebliğdir. Zira Kur’an’da buyurulduğu gibi: “Tebliğ etmek, sana düşen bir görevdir.” (Şûrâ, 48)

Sen ki Kudüs’ün yetimini unutmayan, ümmetin onurunu dünyaya haykıran birisin. Sana çağrım, bu hakikati kalbinle tartman ve Rabbine yönelerek sormanadır. Zira Mehdi’nin zuhurunun vakti gelmiştir ve senin, bu zuhurun farkında olman gerekir.

İddiamı büyük görme, çünkü bu iddia bana ait değil, Rabbimin takdiridir. Ben kendimi nebi veya resûl ilan etmiyorum. Zira nübüvvet sona ermiştir. Ben yalnızca bir müjdeyim, bir işaretim, bir vesileyim. Müminler için uyarıcıyım.

Seninle yüz yüze gelip bu meseleyi konuşmayı, kalplerin ve niyetlerin Allah katında açık olduğu şu günde, hakkın hatırını yüceltmeyi arz ederim. Eğer bu çağrım sende bir titreşim uyandırdıysa, nefsini sustur, kalbini dinle.

Zira Mehdi'nin gelişi siyasetin üzerindedir. Bu bir makam, bir şöhret arayışı değil; sadece Allah’a teslimiyet ve adaletin tesisi içindir.

Rabbim seni ve bu ümmeti hak üzere sabit kılsın.

Vesselam,

Muhammed Mehdi
(Allah’ın izniyle zuhur eden)